Dilekçe Örnekleri

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararına Karşı Karar Düzeltme Dilekçesi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararına Karşı Karar Düzeltme Dilekçesi

Dosya E. …/…

YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA
  Sunulmak Üzere
  ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
 İZMİR

KARAR DÜZELTME

TALEP EDEN

(DAVALILAR)               .....

VEKİLİ                      :     Av. Adı Soyadı – Adresi

DAVACI                    :     .....

VEKİLİ                      :     Av. Adı Soyadı – Adresi

KONU              :     Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2007/4-262 E. 2007/284 K. sayılı bozma kararının düzeltilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmesi talebidir.

KARAR DÜZELTME SEBEPLERİMİZ

Davacı tarafından; Hürriyet Gazetesi’nin 15.08.2002 tarihli nüshasının 5. sayfasında “Oyna Yavrum Oyna” ve 16.08.2002 tarihli nüshasının 5. sayfasında “Kaşar Ağası” başlığı altında müvekkil E.Ç. tarafından kaleme alınarak yayınlanan köşe yazılarında; gerçek olmayan bilgiler verilerek tahkir edici ifade kullanılmasından bahisle Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılmış olan manevi tazminat istemli davada yayının hukuka aykırı olmaması sebebiyle verilen ret kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından davaya konu yayınların konusu ile kullanılan sözler arasında özle biçim dengesinin bozulduğu, yayının bu sebeple hukuka aykırı olduğu ve davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulan karardan sonra yerel mahkeme “...davaya konu yazılarda belirtilen somut olayların gerçek olduğu davalı tarafça kanıtlandığından, Yargıtay 4. HD'nin 13.11.1995 tarih ve 1995/8298 E. 1995/8601 sayılı kararında “Basının özgürlüğü kendisi için değil kamuoyu içindir, toplum içindir. Ülkede olanların ve olayların anlatımı neyi gerektiriyorsa, basın öyle yazabilmelidir. Kamuoyunun serbestçe ve sağlıklı bir biçimde oluşması için basının dili elbette incitici de olabilir. Değişik anlatımla, bir haber veya y azıda ifadenin biçimini yaratan, muhatabın incinmesi, üzülüp üzülmemesi değil, olanların ve olayların niteliğidir...” ayrıca 4. HD'nin 16.12.1978 tarih ve 1978/9419-12048 sayılı kararında “basın .. kamu yararı, genel çıkar gereği ayrıca kendilerini geniş ölçüde kamunun ilgi ve dikkatine sunmuş bulunan kişilere özellikle kamu görevlileri ve kamuya mal olmuş ünlü yöneticileri, politikacıları da izleyip ... gerçeklerden ayrılmamak kayıt ve şartıyla, kamu görevlisi ve devlet yöneticisini eleştirecek, kamunun üstün çıkarı uyarınca görevlilerinin kişisel davranışlarını kınayabilecektir.” Diye belirttiğinden Yargıtay 4. HD'nin pek çok kararında gerçek olan olaylarla ilgili kamu yöneticileri ve politikacılar hakkında yazı yazılırken kullanılan dilin bazen incitici olabileceği, bunun da yazarın üslubuyla ilgili olduğu, eğer yazılan yazının konusu hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyorsa önemli olmadığı, asıl olanın kamu yararı olduğu belirtilmektedir. Davaya konu yazılarda belirtilen hususların kamuoyuna duyurulmasında kamu yararı bulunduğu kanaatine varılmış ve önceki hüküm kurulmuştur.” Şeklindeki gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.

Yerel Mahkemenin direnme kararının davacı yanca temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan temyiz incelemesi üzerine Yüksek Dairenin bozma gerekçesine uyularak direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Ancak, arz ve izah edilecek sebeplerle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun oy çokluğuyla verilen bozma kararı yerinde bulunmamakla, kararın düzeltilmesini talep etmek zorunluluğu doğmuştur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gerekçesi incelendiğinde, Özel Daire bozma kararında yer verilen nedenlerin yerinde olduğundan bahisle, Özel Daire Bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunun belirtildiği görülmektedir. Hukuk Genel Kurulu bozma kararı ayrıntılı olarak gerekçelendirilmemiş olup, yüksek daire bozma kararı da aşağıda belirtilen sebeplerle usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

1. Dava konusu yazılar toplumsal ilgiye mahzar bir kişi ve konuya ilişkin olduğu ve yazıların davacı tarafça iddia edildiğinin aksine kötü niyetle kaleme alınmadığı dikkate alındığında eleştirinin sertliğini davacının üstlenmiş olduğu görevin bir gereği saymak gerekmektedir. Eleştiri olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir, fakat davacı taraf olumsuz eleştirilere tahammül gösterememiş ve bunları tahkir olarak nitelendirmiştir. Davacı olumsuz eleştiriye maruz kalan bir kimsenin alınganlığını göstermektedir.

Oysa, müvekkil E.Ç. 16.08.2002 tarihli yazısında davacı İ.M.G.’in Ardahan’da yapılan kaşar festivalinde kaşar ağası olmak için 20 Milyar TL vaat ettiğini ancak bu bedeli ödemediğini belirtmiştir. Nitekim yargılama sırasında toplanan deliller, İ.M.G.’in şahsi borcu olan 20 Milyar lirayı kendisinin ödemediğini, bir belediye başkanının şahsi borcu için Ankara Valiliğine evrak gönderilmesini istediği ve şahsi borcunu devlete ödettiğini göstermektedir. Böylesi bir durumun haber yapılması ve bu haberde kullanılan ifadelerin eleştiri sınırları içinde bulunmadığının belirtilmesi kabul edilebilir değildir. Sonuç olarak bakıldığında davacı asil tarafından ağalık için vaat edilen para devletin kesesinden karşılanmış olmakla bu durum başlı başına yapılan eleştiriyi haklı kılar bir nitelik taşımaktadır. Ayrıca, davacının para karşılığı almak istediği “Kaşar Ağası” sıfatının yazı başlığında kullanılmasının davacının kişiliğine hakaret sayılmasını da anlamak mümkün değildir.

2. Davacı asil toplum için büyük önem arz eden bir görevi üstlenmiştir. Dolayısıyla davacının yaptıkları, icraatları, projeleri, yapacakları ve yapmadıkları eleştirel bir dille her zaman kamuoyunun dikkatine sunulabilir. Davalı müvekkilim bir köşe yazarıdır ve yazılarında her köşe yazarının olduğu gibi kendine ait bir dili ve söylemi vardır. Bu söylem, hele ki eleştiri niteliği olan bir yazı söz konusu olduğunda konu edinilen kişinin bazen pek de hoşuna gitmeyen sözler de içerebilir ki eleştirinin bu yönü Yüksek Dairenin birçok kararında dile getirilmiştir.

3. Davaya konu iki ayrı yayın söz konusu olmasına karşın Hukuk Genel Kurulunun aynen benimsediği Yüksek Mahkeme kararında, dava konusu iki yayın genel olarak değerlendirilmiş ve özle biçim dengesinin bozulduğu sonucuna varılmıştır. Oysa Yüksek Dairenin kabul görmüş birçok kararında da belirtilmiş olduğu üzere, her yazının kendi içinde değerlendirilerek bir sonuca varılması ve özle biçim dengesinin bozulup bozulmadığına bu şekilde ayrı ayrı karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususa değinilmeksizin, her iki yayını tek bir yayın gibi değerlendirerek verilen bozma kararının bir yönüyle karar düzeltme itirazımız doğrultusunda düzeltilmesini talep etmekteyiz.

SONUÇ VE İSTEM      :     Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas …/…, karar …/… sayılı bozma ilamının düzeltilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini, saygılarımla arz ve talep ederim. .../.../...

Davalılar Vekili
Avukat Adı ve Soyadı
İmza

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.



Web sitemizde yayınlanan tüm makalelerdeki hukuki bilgiler sayın avukatlar tarafından gönderilen değerli hukuk bilgileridir.


Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

iz ajans
WHATSAPP
ile iletişime geç