Yargıtay Kararları

Boşanmada Hakkın Kötüye Kullanılması

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 20.03.2013

Esas No :       2012/21633

Karar No : 2013/7675

 

- BOŞANMA

- KUSUR

- HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI

ÖZET: MAHKEMECE DAVACI KOCANIN BOŞANMA DAVASI KABUL EDİLEREK TARAFLARIN BOŞANMALARINA KARAR VERİLMİŞ, "BOŞANMADA TARAFLAR EŞİT KUSURLU" BULUNMUŞTUR. YAPILAN SORUŞTURMA VE TOPLANAN DELİLLERDEN, DAVACI-DAVALI ( KOCA )'NIN EŞİNE MÜTEADDİT DEFALAR FİZİKİ ŞİDDET UYGULADIĞI, AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİNE KAYITSIZ KALDIĞI; BUNA KARŞILIK DAVALI-DAVACI ( KADIN )'NIN DA BİRLİK GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEDİĞİ VE EŞİ İLE YATAK SIRLARINA DAİR MAHREM KONULARI YAKINLARIYLA PAYLAŞTIĞI ANLAŞILMAKTADIR. GERÇEKLEŞEN BU OLAYLAR DİKKATE ALINDIĞINDA, EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASINA NEDEN OLAN OLAYLARDA İKİ TARAFINDA KUSURLU OLDUĞU, ANCAK DAVACI- DAVALI ( KOCA )'NIN DAHA FAZLA KUSURLU OLDUĞU VE TÜRK MEDENİ KANUNUNUN 166/2. MADDESİ KOŞULLARININ OLUŞTUĞU ANLAŞILMAKTADIR. HAL BÖYLE İKEN TARAFLARIN EŞİT KUSURLU KABUL EDİLMESİ DOĞRU DEĞİL İSE DE, DAVALI- DAVACI ( KADIN )'IN BOŞANMAYA KARŞI ÇIKMASI HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI NİTELİĞİNDE OLDUĞUNDAN VERİLEN BOŞANMA KARARI SONUCU İTİBARIYLA DOĞRU OLUP, DAVALI- DAVACI ( KADIN )'IN BU YÖNE DAİR TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE BOŞANMAYA DAİR HÜKMÜN GEREKÇESİ DEĞİŞTİRİLMEK SURETİYLE ONANMASINA ( H.U.M.K.M. 438 /SON ) KARAR VERİLMESİ GEREKMİŞ VE HER NE KADAR DAVALI- DAVACI KADIN )'IN BİRLEŞEN TEDBİREN VELAYET VE NAFAKA DAVASINDA. 25.4.2008 TARİHLİ TENSİP ZAPTIYLA MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN VELAYETİ TEDBİREN ANNEYE VERİLMİŞ İSE DE: DOSYA KAPSAMINDAN TARAFLARIN MÜŞTEREK ÇOCUKLARININ FİİLEN BABA YANINDA KALDIĞI ANLAŞILDIĞINDAN DAVALI-DAVACI ( KADIN )'IN AŞAĞIDAKİ BENTLERİN KAPSAMI DIŞINDA KALAN TEMYİZ İTİRAZLARI YERİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR. 

DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma, velayet ve nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı ( kadın ) tarafından kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, davalı -davacı kadının tedbir ve geçici velayete dair davasında müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği düşünüldü.

KARAR : 1- )Mahkemece davacı kocanın boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, "boşanmada taraflar eşit kusurlu" bulunmuştur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı ( koca )'nın eşine müteaddit defalar fiziki şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine kayıtsız kaldığı; buna karşılık davalı-davacı ( kadın )'nın da birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşi ile yatak sırlarına dair mahrem konuları yakınlarıyla paylaştığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylar dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda iki tarafında kusurlu olduğu, ancak davacı- davalı ( koca )'nın daha fazla kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, davalı- davacı ( kadın )'ın boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davalı- davacı ( kadın )'ın bu yöne dair temyiz itirazlarının reddiyle boşanmaya dair hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına ( H.U.M.K.m. 438 /son ) karar verilmesi gerekmiş ve her ne kadar davalı- davacı kadın )'ın birleşen tedbiren velayet ve nafaka davasında. 25.4.2008 tarihli tensip zaptıyla müşterek çocukların velayeti tedbiren anneye verilmiş ise de: dosya kapsamından tarafların müşterek çocuklarının fiilen baba yanında kaldığı anlaşıldığından davalı-davacı ( kadın )'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 

2- )Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş. en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( T.M.K.md.4 T.B.K.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı-davacı ( kadın ) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 

3- )Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı ( kadın )'ın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığıyla hakkaniyet kuralları ( T.M.K. md.4 T.B.K. madde 50, 51, 52, 58 ) dikkate alınarak davalı-davacı ( kadın ) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması isabetli olmamıştır. 

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarda I. bentte gösterilen sebeple boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına, istenmesi halinde temyiz peşin harcın yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 20.03.2013 tarihinde karar verildi. 

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.



Web sitemizde yayınlanan tüm makalelerdeki hukuki bilgiler sayın avukatlar tarafından gönderilen değerli hukuk bilgileridir.


Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

iz ajans
WHATSAPP
ile iletişime geç