Yargıtay Kararları

Soybağının Reddi

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 30.01.2013

Esas No : 2013/669

Karar No : 2013/2585

- SOYBAĞININ REDDİ

- VELAYETİN DNA TESTİ SONUCUNA GÖRE KARARA BAĞLANMASI İSTEĞİ

- ÇOCUKLARIN NÜFUSTA KENDİ HANESİNDEN SİLİNME TALEBİ

- SOYBAĞININ REDDİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

ÖZET : DAVACI, 11.09.2007 TARİHİNDE EŞİ S. ALEYHİNE ZİNA NEDENİ İLE BOŞANMA DAVASI AÇMIŞ, ÇOCUKLARIN VELAYETLERİNİN YAPILACAK DNA TESTİ SONUCUNA GÖRE KARARA BAĞLANMASINI TALEP ETMİŞTİR. 06.03.2008 TARİHLİ BOŞANMA KARARI İLE KOCANIN NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ VEYA SOYBAĞININ REDDİ DAVASI AÇMAKTA MUHTARİYETİNE KARAR VERİLMİŞTİR. BU KARAR ÜZERİNE DAVACI 13.05.2008 TARİHİNDE, ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2008/153 ESAS SAYILI DOSYASINDA AÇTIĞI DAVA İLE, ÇOCUKLARIN KENDİ HANESİNDE OLAN KAYITLARININ İPTALİ İLE, ANNELERİNİN HANESİNE KAYDEDİLMELERİNİ TALEP ETMİŞTİR. MAHKEMECE, DAVACININ SOYBAĞININ REDDİ DAVASI AÇMASI GEREKTİĞİ GEREKÇESİ İLE DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE KARAR VERİLMİŞ; BU KEZ DAVACI 30.12.2008 TARİHİNDE ELDEKİ SOYBAĞININ REDDİ DAVASINI AÇMIŞTIR. DAVACI, ZİNA NEDENİ İLE BOŞANMA DAVASI AÇARKEN, ÇOCUKLARIN VELAYETİNİN DNA TESTİ SONUCUNA GÖRE KARARA BAĞLANMASINI İSTEDİĞİNE GÖRE, ÇOCUKLARIN KENDİSİNDEN OLMADIĞINI KESİN OLARAK BİLDİĞİ SÖYLENEMEZ; MEVCUT ŞÜPHELERİ ÜZERİNE BU TALEPTE BULUNMUŞTUR. 13.05.2008 TARİHİNDE AÇTIĞI DAVADA İSE KOCA, ÇOCUKLARIN NÜFUSTA KENDİ HANESİNDEN SİLİNMELERİNİ TALEP ETMEKLE, ONLARIN SOYBAĞLARINI REDDETTİĞİNE DAİR İRADESİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR. HUKUKİ NİTELENDİRMENİN YANLIŞ YAPILMIŞ OLMASI, DAVACININ ALEYHİNE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇTİĞİ ŞEKLİNDE YORUMLANAMAZ. KALDI Kİ, SOYBAĞININ REDDİNE DAİR DAVASINI DA 30.12.2008 TARİHİNDE AÇMIŞ; NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASINI AÇTIĞI TARİHTEN İTİBAREN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE DOLMAMIŞTIR. O HALDE, DAVANIN ESASININ İNCELENMESİ GEREKİRKEN, HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇTİĞİNDEN BAHİSLE DAVANIN REDDİ USUL VE YASAYA AYKIRI OLUP BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 

KARAR : Davacı, 11.09.2007 tarihinde eşi S. aleyhine zina nedeni ile boşanma davası açmış, çocukların velayetlerinin yapılacak DNA testi sonucuna göre karara bağlanmasını talep etmiştir. 06.03.2008 tarihli boşanma kararı ile kocanın nüfus kaydının düzeltilmesi veya soybağının reddi davası açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Bu karar üzerine davacı 13.05.2008 tarihinde, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/153 esas sayılı dosyasında açtığı dava ile, çocukların kendi hanesinde olan kayıtlarının iptali ile, annelerinin hanesine kaydedilmelerini talep etmiştir. Mahkemece, davacının soybağının reddi davası açması gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; bu kez davacı 30.12.2008 tarihinde eldeki soybağının reddi davasını açmıştır. Davacı, zina nedeni ile boşanma davası açarken, çocukların velayetinin DNA testi sonucuna göre karara bağlanmasını istediğine göre, çocukların kendisinden olmadığını kesin olarak bildiği söylenemez; mevcut şüpheleri üzerine bu talepte bulunmuştur. 13.05.2008 tarihinde açtığı davada ise koca, çocukların nüfusta kendi hanesinden silinmelerini talep etmekle, onların soybağlarını reddettiğine dair iradesini ortaya koymuştur. Hukuki nitelendirmenin yanlış yapılmış olması, davacının aleyhine hak düşürücü sürenin geçtiği şeklinde yorumlanamaz. Kaldı ki, soybağının reddine dair davasını da 30.12.2008 tarihinde açmış; nüfus kaydının düzeltilmesi davasını açtığı tarihten itibaren hak düşürücü süre dolmamıştır. O halde, davanın esasının incelenmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.



Web sitemizde yayınlanan tüm makalelerdeki hukuki bilgiler sayın avukatlar tarafından gönderilen değerli hukuk bilgileridir.


Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

iz ajans
WHATSAPP
ile iletişime geç