YARGITAY

16. CEZA DAİRESİ

Tarih : 17.12.2018

Esas No : 2018/5023

Karar No :  2018/5171

- SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU

ÖZET: DOSYA KAPSAMINDAKİ BELGELERDEN SANIĞIN EŞİ ................ .............. HAKKINDA ................. İMEİ NUMARASI İLE BYLOCK KULLANDIĞI İDDİASI İLE SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇUNDAN DOLAYI …........... AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN ..........… ESAS SAYILI DOSYASINDA AÇILAN DAVANIN HALEN DERDEST OLDUĞU, SANIK HAKKINDAKİ CGNAT KAYDI VE BYLOCK SORGU TUTANAKLARINDA ANILAN İMEİ NUMARASI İLE SANIĞIN DA BYLOCK KULLANDIĞININ BELİRTİLDİĞİ ANLAŞILMAKLA HUKUKİ VE FİİLİ İRTİBAT NEDENİYLE DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLEREK GÖRÜLMESİ GEREKTİĞİNİN GÖZETİLMEMESİ, KANUNA AYKIRI OLDUĞUNDAN HÜKMÜN BU SEBEPLERDEN DOLAYI BOZULMASINA KARAR VERİLMİŞTİR.

DAVA: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca Reddine,

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/09/2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24/04/2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle;

Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2) Temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan veri inceleme raporu ile dijital materyallere ilişkin inceleme raporlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunması; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 16/02/2018 tarihli yazısı ile bildirilen emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen dijital verilerin incelenmesi sonuçlarına dair evrakların dosyaya getirtilip değerlendirilmesi lüzumu,

3) Dosya kapsamındaki belgelerden sanığın eşi ................. ............ hakkında .............. imei numarası ile bylock kullandığı iddiası ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/145 Esas sayılı dosyasında açılan davanın halen derdest olduğu, sanık hakkındaki CGNAT kaydı ve bylock sorgu tutanaklarında anılan imei numarası ile sanığın da bylock kullandığının belirtildiği anlaşılmakla hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dosyaların birleştirilerek görülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

4) Kabul ve uygulamaya göre de;

a) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "19/01/2017" yerine "2016" olarak yazılması,

b) Gerekçeli kararın deliller kısmında sanığın bylock kullandığı son tarihin "28/11/2014" yerine "25/05/2017" şeklinde belirtilmesi,

c) Temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uygulanarak arttırılması sonrasında hapis cezasının 7 yıl 15 ay yerine yazılı şekilde 8 yıl 3 ay olarak fazla hükmolunması,

SONUÇ: Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca Bozulmasına, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddine, 17/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.